1 Haziran 1983 Çarşamba

TEOMAN ODABAŞ

TEOMAN ODABAŞ
İncirli Cad., Ülkü Sok Tel. : 71 42 72 Bakırköy
Trabzon, 10.6.1963


Aynı sınıflarda tam dokuz sene... Ve bizi bekleyen nice dokuz seneler. Seninle neler yapmadık ki bu sürede. Maçlar, ada turları, sabahlamalar, disiplinler (ve bunların sonucunda zorunlu danıştay seferleri)... Hepsi ni saysam sayfalar sürer. Hani bazı dostluklar vardır, kelimeleri aşar, işte öylesine sıkı bir dostluk bizimki. Yazmaksızın da birbirimizi tanıyoruz, biliyoruz, anlıyoruz. Sana "ileride başarılar", "bol şanslar" gibi laflar etmeyeceğim. Başarılı olacağına zaten eminim. Zaten ileride de beraberiz. (Until the end).
Haydi, yarın görüşürüz. (Briçe iki kişi daha bulalım ama).
BEHÇET 11-D 80/81

Teoman, seni ve davranışlarını nasıl anlatabileceğim bilemiyorum. Ben seni bildim bileli iyiliksever, candan, fedakar ve bana katlanabilen tek Trabzon'lusun. Ama şu futbol maçlarındaki ve briçteki iddiaların olmasa çok iyi olurdu degil mi? Aldırma canım, sen nazımın geçtiği tek kişisin. Şunu bil ki ben senden daha iyi futbolcuyum (!..) ve de kabiliyetliyim (!…) Evet, benim sevgili arkadaşım, sakın birbirimizden ayrılmayalım, olur mu?
ALİ ÜÇER (FELEK) 11-D 80/81

Başlangıçta birbirimiz hakkında bu kadar olumsuz düşünürken yaşanan olaylar, paylaşılan dostluklardır bence bizi birbirimize bu denli yaklaştıran...
1050

11-D 80-81'in Lazville, Emirgan ve Kınalıada sefalarını kırmayan sevgili soydaşım, ileride de birlikte olamız dileğiyle sana mutluluklar ve başarılar dilerim...
P.S.: Hayır işte, Türkçe'yi hiçbir zaman doğru dürüst öğrenemeyeceğim.
MAKİ 9-D 78/79

Geç tanıştık, çabuk arkadaş olduk seninle ve pek sık beraber olamamamıza rağmen (bu beni her zaman üzmüştür) kısa zamanda çok sevdiğim gerçek dostlarımdan biri oldun; güvendiğim, değer verdiğim, her zaman arayacağım. 11. sınıfta gerek imtihan öncesi, gerek imtihanlarda yaptığın yardımları, her zaman faydasını gördüğüm fikirlerini, her seferinde acı bir şekilde batmama rağmen oynadığımız kingleri unutmama imkan var mı? İleride de bir kez de Esra ile ben kazanana kadar bu kinglere devam edeilim, böylece sonsuza dek oynamış oluruz. Daima mutlu ol.
ÖZLEM ÖĞÜT

Alıştığınız ortamdan çok farklıydı belki, ama bence yine de farklı olmayan bazı şeyler de vardı. Seninle çok fazla beraber olamadan seni böylesine sevmek, sana her konuda güvenebilmek öyle güzel ki. Sürekll gülmelerimiz, konuşmalarımız seni daha çok şaşırtacak, bundan emin olabilirsin. Bir de, şüphen olmasın ki, belki de beraberliklerimizin en iç açıcı olmayan anıları olan o kingler gün gelecek en iç açıcı anlar olacak. Umarız, değil mi?
ESRA TÜZEMEN

Herhalde futbol maçlarında verdiğim paslardan pek memnun değilsin ama ben senin gibi bir arkadaşa sahip olmaktan gurur duyuyorum. Dostluğumuzun temelinde 8 sene olmasa bile kısa zamanda uyuşan kafalar için yeterli oluyor.
KERİM

Ne zaman hazırlık sınıfında yanyana oturduğumuzu hatırlasam, ne zaman o Almanca konuşmaya çabaladığımız günleri anımsasam, hala içimi sebepsiz bir mutluluk doldurur, gülümserim ve emin olurum ki o zamanlar daha mutluyduk. Seninle olan anılar buradan kopar ve yıllar sonra tekrar şekillenir. Bu sefer yaz kurslarını hatırlarım. İkmallere hazırlanmak için gelip, sabahtan akşama kadar bizle futbol öğrettiğin kursları. Arkasından da 80-81 yılını anımsarım ve sen belleğimde bir daha hiç silinmezsin.
Anılarımızın ve köklü arkadaşlığımızın bir daha hiç kopmaması ve sık sık tazelenmesi (Mahsen'de tabii) dileğimle.
GÖKTAN 11-D 80/81

Karadeniz'li futbol ustası ve bilimum kağıt oyunları uzmanı; seni yakından tanımak benim için bayağı uzun sürdü. Birkaç sene öncesine kadar benim için kapalı bir kutu idin; seni yüzeysel bir şekilde tanıyordum.
Özellikle şu son iki sene içerisinde seni yakından tanıma fırsatı buldum. Keşke daha önce seni böylesine tanıyabilseydim... Bundan sonrasında da mutluluklar ve başarılar dileğiyle.
ENGİN E. 11-D 80/81

Bu seneki katalogumuzda yer alan değişik bir tip de sevgili "Lazoli". Okulumuzda nesli tükenmekte olan 11-D 80/81 elemanlarından biri olan bu arkadaşımız bridge partilerinin en renkli siması ve bu nedenle aranan ve değişmez adamıdır. Dediğin gibi Teoman, biz bir takımız. Mazisi zaferlerle dolu bir takım. Bu okul bu takımı çok arayacak. Ama böylesini bir daha bulacağından şüpheliyim. Bana öyle geliyor ki 11-D 80/81'in bitişiyle bu okul da sönecek (Tabii ki bunun aksinin olmasını gönülden diliyorum). Evet Teoman, takım tekrar toplanıyor, oyunlar, şampiyonluklar bizi bekliyor.
BURHAN 11-D 80/81

Aktur'lu vermutcu; senin "write up"ını yazarken ilk düşündüklerim Mercan, maçlar, maceralar, Aktur, Kavak, yılbaşları, cincazonalar ve 11-D 80/81. Dile kolay, seninle beraber neler neler yaşadık. Bu maceraların çoğunda senin dostluğunu, yardımlarını unutmayacağım.
Dostum, eğer ilişkimiz koparsa, yazın Aktur'da 355 no'lu eve uğra, eski günlerin şerefine. Etraftaki içkileri bitirelim.
ÇAKAL I 11-D 80/81

Bizim takımın sporcularından biri daha ipi göğüslemek üzere. Gönül isterdi ki, bu yarışı hep beraber bitirelim. Bizim kopup gitmemiz onları ne kadar çok üzdü ise de, gerçekte biz birbirimizden ayrı kalmadık. Biz bir bütündük ve bu bütün hiçbir zaman bölünmeyecek. Sen "çok bilmiş" arkadaşım, (şu briç kitabını yaz da biz de öğrenelim) . her koşulda emellerine erişeceğinden eminim. Tüm hayat boyu başarılı ve mutlu ol ve bizleri unutma.
TAMER 11-D 8D/81

Bir spor tartışması; parazit bir ses, briç; çok bilmiş bir ses... ve yardıma ihtiyacın oldu mu bir arkadaş... Bu sensin, işte!
KAMİL 11-D 80/81

Karadeniz'den gelip- Alman Lisesi'ne briççi olmuş, futbolcu olmuş. Demek ki bu adamda iş var. Bir "B"li olmama rağmen gösterdiğin dostluğa sonsuz teşekkürler. Trabzon'a ve sana gereksiz de olsa başarılar.
ALPAY

Seni düşündüğüm anda aklıma ilk önce Hazırlık - 7. sınıf arasındaki zaman geliyor. Okula sabah saat sekizde gelir, akşam saat sekizde bilmem kaçıncı futbol maçını bitirip karanlıkta yokuşu tırmanırdık. Sen benim için ukala, hırçın ama arkadaşı için herşeyi yapan bir dostsun. Oturma sebebimin sen olduğun sabit karemizde 4 trefli soruna her zaman 4 MİKİ diyeceğim. Senin duygun benim de duygum, 11-D 80/81 bir anı olmayacak, her zaman yaşayacak!
MÜNÜR 11-D 80/81

Teoman, biliyorum sana haksızlık ettim, seni getirmek istediğim L.İ. müdürlüğü konusunda. Aslında senin severek uğraşı verdiğin bu çalışmalar bizim de işimize yaramadı değil. Örnek mi? Habire ertelenen sınıf maçlarımız ve turnuva kuralarında bize düşen kuvvetsiz takımlar. Aynı acıları ve sevinçleri paylaşarak yanyana geçirdiğimiz okul yaşamı bizi birbirimize daha çok bağladı. Artık benim için ilk senelerde o anlaşılması güç Teoman değilsin, aksine bana güven veren, her türlü yardımını esirgemeyen bir arkadaşa sahip olduğumun bilincindeyim. Umarım ileride hep o planlarını yaptığımız tasarı halindeki teknede de bu beraberliğimizi sürdürürüz.
MELİH 11-D 80/81

İlk defa Mef sayesinde arkadaş olduk. Sırana güneş vurduğu halde güneşi sevdiğini söyleyerek yerini değiştirmiyordun, bunun yanında köpekbalıklarını da seviyordun, her gün "Substitution"lara çalışacağını söyleyerek çalışmıyordun, pide seviyordun, çaktırmadan sınıfın en başarılılarındandın, kısacası çok hain bir adamdın. Umarım ikinci kere hızlandırılmış kurslara gidersek, yine aynı sınıfa düşeriz, böylece hain arkadaşımı biraz daha görmek olanağı bulurum.
Fıkra anlatması ruhsal açıdan engellenmiş olan ÜLKER

Sınıfımızın yegane lazı olan Teoman, okulumuzun demirbaşlarındandır ve 9 senedir Trabzon'un Alman Lisesi temsilciliğini üstlenmiştir. Ğunca'nın değişmez müşterisi Teoman briç oynamaktan arta kalan zamanlarında okulun spor mafyasının babalığı görevini sürdürmektedir. Tarih dersine olan ilgisi diğer derslere de olsa preis'ları toplayacağından emin olduğum lazı geleceğin ünlü müteahhitleri arasında görmek en büyük arzum.
ALP 11-D 80/81

Lieber Teoman! Ich weiss wirklich nicht, wie mein Schulleben ohne dich und die 11-D 80/81 ausgesehen haette. Beim Bridge und Fussball habe ich dich oftmals an den Rand der Verzweiflung gebracht, doch wusstest du stets, mich eines besseren zubelehren. Noch 20 Jahre sind wir mindenstens noch zusammen, bis ich meine letzte Cola ausgetrunken habe und dann hoffentlich auch noch spaeter...
SEPP
İşte size 11-D 80/81'in değişmez simalarından bir örnek. Sınıfımızın sportif ve sosyal faaliyetlerini üstlenen Teoman, inatçılığı ile aramızda nam salmıştır. Teoman siyaha beyaz diyorsa, beyazdır ve bu değişmez. Bunun yanında pırlanta gibi bir kalbe sahip olan kardeşim, arkadaşlarının yardımına koşmaktan büyük bir zevk alır. Olayların üzerine ısrarla gitmek ve tuttuğunu koparmak önemli meziyetlerindendir. İşte TEO, biz seni böyle tanıdık, böyle sevdik. Ama bir de Aktur’da voleybol oynarken bizi (Münür. Mahmut, Mehmet, Turgut) eleştirmesen…
Her şey için teşekkürler.

TURGUT 11-D 80/81

MÜNİR GÖKMEN

MÜNİR GÖKMEN
Nişantaşı Kodaman Sok. 18/2 Tel. : 46 18 16
İstanbul, 5.7.1963


"Sir" okulumuzun sevimli ve en popüler simasıdır. Sevimli, gırgır. cana yakın dostum okul tarihinin en büyük skandal yaratıcısı olmuştur. 12. sınıfların koridorunun, duvarlarının, Alman kitaplığının dili olsa, orada Brockhous arayan arkadaşımın skandallarını anlatabilse. Bunlar bizi kalp hastası yaptı. Birbirimize pil, akü yetiştiremiyoruz. Anlaşmak için bakış ve hareketlerimiz yetiyor. Avusturya'da takım da kuracağız. Hesaplar tamam, sir. Nice 9 senelere...
SELİM

Daha yeni tanımaya başladığım altın kalpli arkadaşıma çok bi mutluluklar... (Yüce Sezar ve benzerlerinin pek olmadığı bir dünyada tabi!) Birgün muhakkak bir B.J.K. - FENER maçına gideceğimize inanıyorum. Sonuc her ne kadar şimdiden belliyse de en büyük B.J.K. Bozulma, arkadaşız değil mi?
NİLÜFER

Ortak, İAL'yi bitirirken bak arkana biraz, kısa zamanda yakın dost olduk seninle. Gezi «Unsinnlerini", "küs…"ü, çiçekçiyi... unutmak elde değil. Önümüzde uzun bir yaşam bizleri beklemekte.
OSMAN GENÇ

Dostum, dert ortağım, sıra arkadaşım Münür. Efsanevi 11-D 80/81’den sonra ayrı düştüğüm biraz dağılmış olarak bubi tuzaklarına rağmen bu yıl mezun oluyor. Her zaman böyle savaş kazanacağından eminim. Tüm emellerin gerçek olsun.
İSMAİL TACİR (11-D 80-81)

Biz birbirimizi anladık ve bu da doğal olan sevgi sonucunu getirdi. Biliyorum ki seninle çok seyrek görüşebileceğiz ve biliyorum ki, her beraberliğimizde içtenliğimizden bir şey yitirmemiş olarak dertleşebileceğiz. Dostluğun değişik ama güzel bir türü olmalı bu, ne dersin?
GÜNEŞ

Ve dostların sesi, bunaldığımda / dokunurcasına duymak isteğim / kendimi en kötü duyumsadığım zamanlarda / duymak istediğim o sesler / tutunarak güven duyduğum / birlikte bir karanlığı geçtiğimiz / Bu sesleri ömür boyu duyacağız değil mi, dostum.
KAMİL (11-D 80-81)

Hem Trapezuslu, hem Fenerli, hem de "G.S."li, 11-D 80-81'in bütün "iyi" alışkanlarına müptela olan, yakından tanımadan anlaşılamayan, fulbolda ve ince konularda kendine has taktikler kullanan, sevdikleriyle her şeyini paylaşan (sivilceleri hariç) alışılmamış bir herif... "Sevdiklerinin arasında olmak gerçekten güzel şey..." Birlikte olduktan sonra her yer bize Bodrum değil mi be abi!
DDT'li don't forget: Canlılar oldukça parazitler yaşayacaktır.
MAKİ (11-D 80-81)
Ey yeşil sahaların ve yeşil çuhaların adamı. Senin mavi ve mor resimlere olan tutkunu da bilirim. Bir de şu beyazı sevsen. Mesela diploma gibi.
Long live D.D.T.
HALUK GÜREMEL

Seni daha önceden tanımadığıma çok pişmanım. İnsanın senin gibi bir dostu olması gercekten büyük bir şans. Hiç ayrılmayalım, e mi? (11-D 80/81'liler)
ASLI

Yakışıklı arkadaşım Münür; sınıfta herkesin sevgi ve sempatisini kazanan biridir. Arkadaşlığa çok önem veren, çoğu zaman arkadaşlarına karşı dürüstlüğü, samimiliği ile örnek olan Münür'e hayatı boyunca kendisi gibi arkadaşlara sahip olmasını dilerim.
ENGİN KAP

Ortak pek çok anımız var. Ama en anlamlıları Anadolu gezisinde gizli. Hatırlıyor musun? Kovaladığın köpekleri, sabahlara dek eğlendigimiz cimbom güzellerini, dinlediğimiz perde arkası flüt şaheserlerini. Seninle, Kamil'le basına kazandırdığımız güncel haberlerin devamı dileğiyle.
Io desiderari ti il beato futuro
MELİH

İAL yaşantımda aklımda kalanlar arasında önemli bir yerin var, küçük dev adam. Sen her zaman güvenilebilecek, gerçek bir arkadaşsın. Tüm bir yaşam boyu mutluluklar dilerim.
ENGİN ERYILDIZ

Sevgili adam, seni bu yıllık sayfasına sığdırmak imkansız. Senin kadar çok yönlü birine rastlamak, aynı sıraları paylaşmak, beraber gülmek, beraber ağlamak, seni yakından tanımak benim için her zaman gurur kaynağı oldu. Tüm 11-D 80-81 günleri, Aktur gezimiz senin temiz arkadaşlığını kazandırdı bana. Münür'cüğüm, seni tanımamış olanları yaşamış kabul etmiyorum. Hep olduğun gibi kal sevgili kardeşim.
TURGUT

İAL'nin en hızlı ince işler uzmanı "beyaz oğlan" benden "sarıı!" lafını duymak için boğazlı kazağını giyen dünne Arbeit'da aynı okulda çalıştığım Münür'e hayat boyu G.T.İ. Passat ve Golfler . 4 tref = 5 Karo.
Hesaplar tamam.
HAREMAĞASI

Zevklerimiz ortak olan Münür'le hayatımız iddialar üzerine geçti. En ilginci Anadolu gezisindeydi. Seninle valsler diyarından Anadolu'nun uçsuz bucaksız köşelerine geziler yaptık. En sevdiğin gün yılbaşı geceleri, en sevdiğin kişi Toni isimli Petrol mühendisidir. İ.T.Ü.'ye gitmekte direnen arkadaşıma hayat boyu başarılar...
MAHMUT

1980 Nisanında yaptığımız 10 günlük muhteşem gezi 80-81 11-D efsanesi, sonu gelmeyen briç partileri, birahane alemleri. Seni ilk T.M.G.T. gezisinde tanıdım. Denizli Kuyumcu Otel'deki geceyi herhalde hiç unutmayacaksın. Tavsiyem turizmle uğraş. Samimiyetini, canlılığını hayat boyu kaybetme.
HALİL ŞAHVERDİ

Başkalarının hayallerinde yaşayabilecekleri okul günlerini biz IAL'de Adalar’da, Emirgan'da, Hisar'da, Beşiktaş'ta, Yalova'da, Ğunca'da, Datça'da, adlarını sayamayacağım 22 kahvede yaşadık. 11-D 80-81 kurucularından, daimi üyesi senin sayende günlerimiz anlam kazandı. Seni bu kadar değerli kılan şeylerin bir tanesi de yaşadığın, yaşamaya zorlandığın anlamlı maceralarındır. Seni, 11-D 80-81'i unutmak mümkün değil.
TEOMAN

Öğretmenim, arkadaşım, kardeşim. Bodrum anılarımız, futbol takımı. Futbolun şairi, Mef'in gözdesi. Ne isterler anlamam. Okulda bir kızla görürler, dışarıda başka biri ile, Mef'te 2 kişi ile. Hep dedikodu. Fazla iyimser, melankolik, ama kararsız. Türk mü Alman mı, İAL'den mi, başka okuldan mı? Kafa dengi dostum, hayat boyu başarılar.
TAMER

11-D 80-81 takımından arta kalan Münür hiçbir yönetmeliğe uymama, kafa çekmede kiseden aşağı kalmama, bilumum kağıt oyunlarını oynama, Almanlara takılma gibi Nachteilları olsa da en sevdiğim, en güvendiğim arkadaşlarımdan biridir. Münür'cüğüm, azıcık gayret edip şu okulu bitir de rahat rahat avlanabilelim..
ALP

Son seneler takıldığım, kızdırdığım, imkansız denilen işleri başarabilen, akıl almaz goller atan, en çok sevdiğim birisi. Aramızdaki tatlı münakaşalar seni benim için bulunmaz arkadaş yaptı. Sana ne kadar takılsam sonunda elim mahkum seni seviyorum.
TONİ

Yukarda resmi görülen şahıs Münür Hesaptamamlar olup Alman Lisesi'nin kurt dünne Arbeit'cısıdır. Sanat merkezleri, serginin sosyete tribünü, birahaneler, kahveler, futbol maçları ve yeşil sahalarda işlerini görür. Zaman zaman seyyar "satıcılık" da yapar. Arkadaşımıza hayırlı işler diliyorum.
BURHAN

Bir yıldız daha kaydı... 9 sene okuduk; beraber gülüp beraber ağladığımız Münür'le mezun oluyoruz. Belki de yollarımız bir daha birleşmemek üzere ayrılıyor. Hazırlıktaki güreşlerimizi, voltalarımızı henüz unutmadım. Sıcak dostluğunu, arkadaşlığını ise ömür boyu hatırlayacağım.
GÖKTAN

9 sene önceki sıra arkadaşlığından iyiliksever, beni çekebilen, gururlu, gerçek bir dost kazandım. Sen ve yaptıklarını anlatmak imkansız olduğundan kısaca 11-D 80-81 diyorum. Sen Sebat'lı olsan da hep dost kalalım.
ORDULU ALİ

Sınıflarımız ayrıldı ama biz ayrılmadık. "Kac haftadır çıkıyorsun", 11-D 80-81… Nasıl anlatsam hangisini bilmiyorum. Ankara seferlerini, Taksim Kahveyi, sabahlara dek süren briç maçlarını... Gerçek dostluk şimdi başlıyor. "4 tref" Mutluluklar "Hesap" adamı.
BEHÇET

11-D 80-81'in en haşin elemanı...
Bazı kişilerin yarattığı kaderimiz, onlara duyduğumuz endless love’ımız, king partileri Kağalıçarşı Karakolu, Bodrum, Bus ve dayak yiyen Mercedes'li hiç unutulmayacak. 11-D 80-81 SON
HASAN

Sınıf maçlarındaki azminin sebebi o sonsuz hırsın, o efendiliğin, haksızlığa karşı duyduğun nefret, futboldaki estetiğin, hava toplarındaki mücadelen seni sevmemin bir iki nedeni. O herşeyden üstün tuttuğun dostlukların hayat boyu sürmesini dilerim.
EMRE

Niye 2 yıl önce doğdun? Senle 2 değil 8 yıl arkadaş olmak varmış. Kısa süreli samimiyetimize rağmen en çok arayacağım arkadaşımsın. "Bad".
AFFAN

Çalışmadan başaran zeki arkadaşım..O mutlu gülüşünü hiç unutamam. Mercan sayende bir başka gözüktü bana. "Bads"
CEM

Pardon Sir, kahkaha krizlerim, "Abitur çalışıyoruz Bioloji" 64'lüyü bile kalp hastası yaptın. Mercan ve Beyoğlu’nu unutamam. Selim'in rüyası için "Pardon".

GÖKHAN

MAKİ SENKALA

MAKİ SENKALA
Pangaltı Bilezikçi Sok. Birlik Apt. No:78/18 İSTANBUL Tel: 41 28 25
12/02/1962


Mutsuz, haksızlığa uğramış bir kız ve 2 kişi... Böyle başlamışım 5 sene önce hatıra defterime. Bub kafeteryayı, ada günlerini, muzlu pasta hırsızlarını, sonra bir yılbaşı gecesini anlatmışım, bembeyaz köpükler kıyıya vururken boğazda... Her yaprağında binlerce anı saklı. Dostum, dert ortağım, biricik arkadaşım, "herşeyimle" dopdolu bir defter. Ve dopdoluydu hayatım neşen, hüznün, içten sözlerin, sevginle.
ZEYNEP BEYKONT

Sevgili dostum, biz birbirimize o kadar yaklaştık, beraber o kadar çok yaşadık, o kadar çok mutlu olduk, o kadar çok üzüldük, o kadar çok kavga ettik ki, artık istesek de ayrılamayız... Unutma, herşey bitene kadar beraberiz.
ARES MARAŞLIGİLLER

Es gibt so viel zu sagen über dich, aber alles waere überflüssig. Man kann dich nicht beschreiben. Die, die dich kennen, wissen wie wertvoll du bist und die anderen können nicht wissen was sie verlieren.
Deshalb reicht es nicht zu wissen, dass du für immer mein kardeş sein wirst und dass "lo ti voglio bene" for dich forever gelten wird.
CHANTAL ALESSI RESTIVO

Tüm kavgalar seninki gibi olsa evrende düşmanlık olmazdı...
KAMİL ERDOĞDU

Şairin dediği gibi değil mi, Makicik,
'Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana,
İnsan nasıl konuşur kendisiyle,
Nasıl koşar aynalara,
Bir sana hasret,
Bir cana hasret,
Bilmezler...
Ama sen bunu bildin..
NİLGÜN

Selamlar Korpi'nin sarışın çocuğu..
Beni seninle tanıştıran sebebi düşündükçe gülmem geliyor... Senin dostluğun bana gurur ve mutluluk veriyor. Sayende (özellikle birini hayatımın sonuna kadar unutamayacağım) dostlar kazandım. Seninle yaptığımız:
Şu kolunu bir ısırıvereyim
Hayır, olmaz !
Ne olur, valla acıtmam.
Tamam, tamam al !... Ah, aman yandım (!) tipi diyalogların yaşam boyu devamı dileğiyle…
So I want to make you understand?
Music is not your only friend
Until the END...
HALUK SAYAR

Hani bazı şeyler vardır, bir tanedirler. Sen de arkadaşlığın, samimiyetin, görüşlerin, dostluğun, kısacası herşeyinle birtanesin..
MÜJDE ARAL

Maki, kuvvt ilahı, sevimli, süper sulu, ama her zaman aranacak bir dost...
MÜNİR GÖKMEN

Sana yazabilmek için bir şiir aradım, hep benim sözcüklerimin yetersizliğinden... Seni çok özleyeceğim...
ÜLKER SAYIN

Senden dost da oldu, post da olur. Seni daha önce tanımadığıma pişmanım. Bu okulda en kafadar adam kim deseler "listenin" başında herhalde sen gelirsin. Beni önemli ölçüde değiştirdiğinin farkındasın herhalde. Müzikten tut da herşeye kadar.. Hepsi için teşekkürler..
MEHMET GÖKER

Şu kalemi kaç defa elime aldım ve kaç defa bir şeyler karalamak için çaba harcadım biliyor musun ? Olmadı! Birlikte geçen 8 yıldan sonra inanmak istemiyorum, ayrılacağımızı, düşünmek istemiyorum.. Başım sıkıştığı an yanımda olan, ağlarken beni sakinleştirmeye çalışan, dertlerime ortak olan sen... Artık kime dert yanacağım, kimin omuzlarında ağlayacağım? Kim beni o güzel keklerle besleyecek? İnan seni çok özleyeceğim sevgili arkadaşım. Unutma: Ben de başın sıkıştığı an sana yardıma hazırım, dünyanın öbür ucunda olsan bile !.. Ezeli dostun,
İNCİ ÇİLESİZ

Müzik, konserler, partiler, kızlar ve yüzlerce sandviç... İşte tüm hayatın bu temellere dayanıyor. Sen sınıfa en son gelenlerden olduğun halde herkesten çabuk uyum gösterdin ve sınfın en sevilenlerinden oldun. Bunun tek sebebi ise içten arkadaşlığın ve çevrendekileri sevmen. En beğendiğim yönlerinden biri de, en çok hoşlandığın şey bile olsa, sana zorla yaptırılmak istenen şeyi kabul etmemen ve isyan etmen. Kısacası lise hayatım boyunca tanıdığım en renkli tiplerden birisin. Nerede olursan ol, bağımızı koparmayalım.
KAYA AYTANÇ

Hey Maki, neşe küpü, seni unutmak mümkün mü ? Deli dolusun, hocalara, okula ve hatta hayata meydan okuyorsun. Ne zaman sana baksam, seni ya kaset değiştirirken, ya da "Korpi"'yi oraya buraya çizerken yakalarım. Evet, her zaman böyle kıvırcık ve canlı kalman dileğiyle.. Mutluluklar ve Almanya'da buluşmak üzere.

OLCAY ALTINEL

HASAN ÇELEBİCAN

HASAN ÇELEBİCAN
Bahçeler Sok. 17/1 Mecidiyeköy Tel. : 66 89 76
Ankara, 4.7.1963


Kader çizgimizin okulda aynı olduğu bu other kazazede arkadaşımı doğrusunu isterseniz tanıdığımdan beri tahlil etmekle meşgulüm, çünkü bu elemanı tam anlamıyla tanımak herkesin harcı değildir. İsterdim ki Hasan, herkes senin gibi sadece iyilik düşünsün, herkesin senin gibi paha biçilmez bir dostu olsun, isterdim ki herkesle ukalalık sendeki gibi sadece görüntüde kalsın.
Düşünüyorum da eğer kalmasaydın bu kadar kafa bir sıra arkadaşsız bir seneyi nasıl geçirecektim? (Kaldığın için sağol) Bu son sene (maybe) birlikte oturmamız da doğrusu bana her olayı anında öğrenmemi sağladı. (Hafta Sonu muhabirlerinin yanında ağzı süt kokar maşallah.) Zor bir ihtimal biliyorsun (!), olur da Amerika'ya gidersen unutamayacağım şeyler var Hasan:
yarattığın yeni araba şekli; müthiş N.H. fıkraların, sürünerek yürüyüşün, turların nasıl giyim eşyasına dönüştükleri, her 4 dakika kala sorduğun soru, kilo nasıl verilemez, okuldan şeyüstü nasıl kaçılır?
Bana kalsa seni Amerika'ya göndermezdim, cünkü bu kadar iyi bir dostu bir daha bulmak gerçekten zor. Yeni Dünya'da biz eskileri hatırla. Have a good life Joe.
DEMİRHAN

Alman Lisesi'nin son iki yılında birini tanıdım, daima içten, yakın, yardıma hazır, fedakar...
Söyleseler inanmazdım 4 sene önce pek hoşlanmadığım birinin arkadaşım olacağını, tahmin edemezdim. Sadece merhabayla kalır zannettiğim bu kişiyle bu kadar samimi olacağımı...
Ve samimiyetimiz belki de bazı olaylar, bazı kargaşalıkları telefonda halletmekle başladı 11. sınıfın başında. Sonra bir baktım konular genişledi, hakkında fikir yürütmediğimiz şey (insan veya konu) neredeyse kalmadı ve seni gün geçtikçe daha çok tanımaya, daha çok sevmeye başladım. Bodrum Gezisi arkadaşlığımızı kuvvetlendirdi ve en iyisi bu sene önlü arkalı oturmamız oldu belki de, samimiyetimizi artıran...
Bazı sabahlar gelip de "size babalar gibi dedikodularım var, duyunca şaşıracaksınız" diyen halin hiç gözümün önünden gitmeyecek. Amerika'ya gitmeni pek istemeyeceğim, yoksa kaynaktan coşkun sular gibi fışkırırcasına akan dedikodularımız bir anda kızgın yaz güneşi altında kalmışcasına kurur.
Lise hayatımızın bitmesine şurada sadece üç ay gibi kısa bir süre kaldı. Ama ne önemi var, lise yaşamımıza hoşçakal demenin ilerki arkadaşlığımıza "merhaba" dedikten sonra...
BANU

Ey tanıdığım en ukala, en üçkağıtçı, en dedikoducu kişi!
Acaba senin bitmek tükenmek bilmeyen deli dolu davranışlarını nasıl bu kadar sabırla çektiğimi anlayabildin mi?
Anlattığın türlü saçmalıkları nasıl büyük bir dikkatle dinlediğimin farkına varabildin mi?
Genellikle birilerinin (!) tarafını tutmana rağmen, neden ben hep sana dert yanıyorum, söyleniyorum ve bütün bunların üzerine senin azarlarını işitiyorum, bunları biraz olsun düşündün mü?
İlk satırda yazdıklarımı boşver!
Arkadaşlığın öylesine güzel, öylesine içten ki, indir yüzündeki ukalalık maskesini, saklama çevrenden gerçek karakterini, göster herkese nasıl duygulu biri olduğunu!
Tek dileğim, her zaman aradığımda seni bulabilmek!
Not: Amerika'ya gitmesen iyi olur. Son aldığım habere göre orada "öcüler" varmış.
SEBLA

Cömertliği, inceliği. esprileri ve müzik zevkiyle her çevrede dikkati ceken ve sevilen seninle bunca sene sınıf arkadaşlığı (ve biraz fazlası!) bende çok çok güzel anılar bıraktı. Son sınıfta da seninle beraber olmak isterdim. Neyse, biz biraz ayrı kaldık ama hiç olmazsa okulun kızları seni (Vakko'yu) bir sene daha görüp tanıma fırsatı elde ettiler. Bol şans ve sağlık diliyorum. Temenni edebileceğim diğer şeylere bunların da yardımıyla zaten kolayca sahip olacağına eminim.
ENGİN KAP

Hasan, müzik ve turizm alanlarındaki yeteneklerine ek olarak, onu başkalarından farklı yapan bir takım meziyetlere de sahiptir. (Düşündüğünü çekinmeden söylemesi, güvenilir bir arkadaş olması gibi).
İleride arkadaşlığımız devam etmese bile (ki inşallah devam eder) seni hep iyi bir dost olarak hatırlayacağım.
AYŞE

Sınıfa daha geçen sene teşrif etmene rağmen en yakın arkadaşlarımdan biri olup çıktın. Tanıdığım en değişken adam olmana rağmen tuttuğum bir çok yanın oldu. Bunun yanında en karakteristik özelliklerinden biri de ortalığı velveleye verip, sonra hiç bir şeyden haberin yokmuş gibi kendi halinde biri oluvermen.
Aslında doğuştan birçok şeye kabiliyetin olmasına rağmen bunlar çalışmaya yeterince önem vermediğin için kapalı kalmışlar. Ancak disc-jokeylikte ve piyano çalmakta olduğu gibi eğlendirici yönlerde kabiliyetin ortaya çıkmış. Umarım ki bundan sonra diğerlerini de değerlendirirsin. Örneğin Amerika'da aynı yere düşersek ticaretteki kabiliyetimizi değerlendiririz. Konu değerlendirmekten açılmışken spor-toto, bingo gibi şans oyunlarını hiç kaçırmıyorsun. Anlamadığım, o şansının nesine güveniyorsun?
Take it easy and take care!
ŞÜKRÜ

Bilmem hatırlar mısın, sana .."Hasan Abi" dediğim günleri? Taa o günlerden beri arkadaştık seninle. Ama bu, sıradan bir Alman Lisesi arkadaşlığı sınırlarını aşmamıştı, taa ki sen 11-C'ye gelene kadar. Senin için talihsiz, benim için talihli bir olay sonunda, yani sınıfta kalman sayesinde gerçek anlamda arkadaşlığımız başladı. 2 yıl gibi kısa bir sürede önce okul içinde başlayan daha sonra okul dışında da devam eden anlamlı bir dostluk kurduk.
Gece gündüz (kuzenimde), yaz, kış beraber olduk, zaman zaman heyecanlı maceralara atıldık. Sonunda üstesinden gelemeyeceğimize kanaat getirdiğimiz işleri bile başardık, birlikte disk-jokey'lik yaptık, disk-jokey'lik yaparken duvar boyamayı ve elektrikçiliği de öğrendik.
Şimdi anlamışsındır umarım. senin sınıfta kalmanı kendi açımdan niye "talihli" bir olay olarak değerlendirdiğimi. Dileğim son metrelerini koşmakta olduğumuz Alman Lisesi maratonunda ipi göğüsledikten sonra yollanmızın ayrılmaması ve arkadaşlığımızın devamlı olması (auch wenn du nach Amerika fliegst.)
ADNAN

Bundan bilmem kaç sene önce okulumuzun henüz velet sınıfına girecek sübyanlardan biri Hasan Çelebican'a 30 kuruşluk konser biletlerini 300 liradan sattı. Böylece bu iki zat arasında o zamandan "ölümsüz" bir dostluk kuruldu. Tabii ki o bilet satıcısı Hasan Çelebican'la 2 sene sonra sınıf arkadaşı olacağını bilemezdi.
İşte bu bilgisizlik o günden beri "alternierend" olarak giden samimiyetimizin nedeni oldu. Aslında şu kadar senelik arkadaşlığımızı bir cümlede özetlemek mümkün : «Beraber soktuğumuz sürece çok güzel anlaştık, gerisini hiç düşünmemek gerekir." Ancak herşeye rağmen seni - sokuşun dozunu kaçırmadığın sürece- istikbali parlak biri olarak görüyorum. İstikbaldeki iş orlağımın bana benzer yanları çok olacak.
YİĞİT

Geç tanıdım ama tanıdım.
Sevmem dedim ama sevdim.
Fikrimi değiştirmem dedim ama sen değiştirttin
Umarım arkadaşlığımızın devamı bir zamanlar yanlışlıkla (!) cevirdiğin numaradan karşına çıkmam gibi ufak tesadüflere kalmaz.
ZEHRA

Kolon sökmek, "Porsche" yürütmek, "Honda" araklamak sanatın. Giyim, müzik, driving ihtisasın, Bodrum, Marmaris gelir kaynağın. Fakat bir konuda hatalısın. Çünküü... Don't forget. Too much sex makes you shortsighted.
AHMET

Kendisi her türlü üçkağıdın elebaşısı, kafası her olaya hemen yatan Hasan'ı maalesef yalnızca son iki yıldır tanıma olanağını buldum. Hızlı şöförlüğün ve Mano'ya gelmekteki dakikliğin takdire şayan özelliklerine katılabilir. Amerika ideallerinin gerçekleşeceğine emin olarak doğrusu şimdiden Amerika'lı D.J.'lere acıyorum. Fakat olur da bir aksilik dolayısıyla oraya gidemezsen, en azından burada araba tamircileriyle olan dostluğun ve yakın samimiyetin sayesinde herhangi bir konuda başarılı olacağına eminim.
CAVİT

Alman Lisesi'ne ve zalim hocalarına teşekkür ediyorum, bana seni; insanlığına, yakınlığına ve davranışlarının içtenliğine her zaman inanabileceğim "gerçek dost"u kazandırdıkları için.

ELİF

GÖKTAN BAL

GÖKTAN BAL
Teşvikiye, Şakayık Sok. Kristal Ap. No:37/4 Tel. : 41 25 77
İstanbul, 8.4.1963 


Göktan, sen tanıdığım en arkadaş canlısı insanlardan birisin. Seninle olan arkadaşlığımız öyle sanıyorum ki, Alman Lisesi'nin sağladıkları diğer şeylerin yanında kıyaslanamayacak kadar önemli ve büyüktür.
Senin meziyetlerini, geçirdiğimiz acı-tatlı günleri günleri uzun uzun yazmaya kalkmak, herhalde kabul edersin ki, buradaki birkaç satıra sığmaz.
İnsanın senin gibi bir arkadaşı olması ne güzel...
ENGİN ERYILDIZ

133 zeka puanına sahip olduğu ve üstün zekalılar okuluna girmeye hak kazandığı halde Alman Lisesi’ne girerek benimle 9 yıl aynı sırayı paylaşan kardeşim Valentino gerek öğretmenleri, gerekse arkadaşları tarafından çok sevilen bir öğrencidir.
Prensiplerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu defalarca ispat eden arkadaşımız, kaslarının acı kuvveti sayesinde bizi kızdıranların (bilhassa şöförlerin) korkulu rüyası olmuştur. Kuvvetinin ve cesaretinin yanı sıra ölümden korkmaması yüzünden hem kendine hem bana oldukça tehlikeli anlar yaşatan Göktan, ayrıca çuha kaplı bilardo masalarında doktorasını yapmıştır. Profesyonellere taş çıkartacak kadar ustaca motorsiklet ve benim kadar olmasa da araba kullanan Valentino ehliyet almaya bir türlü razı olmamaktadır. Kızlar konusunda da bir uzman olan arkadaşım, iyi not almak dışında her şeyi becerebilir.
Kendisini tanıdığım süre içerisinde doğruluğun, mertliğin, temiz yürekliliğin, dürüstlüğün en güzel örneklerini veren gerçek bir arkadaş, iyi bir dost olduğunu her zaman kanıtlamış olan Valentino'ya başarı ve mutluluk dolu uzun bir yaşam dilerim.
ALP AYGEN

Ne yazık ki arkadaşlığımızın mazisi yalnızca 2 yıllık. İsterdim ki bu samimi arkadaşlığımız bütün okul yaşamım boyunca olsaydı. O zaman okulun altını üstüne getirirdik. İkimizin zekası ve kuvveti bir araya geldi mi Engin'den başkası durduramazdı bizi.
Benim en çok merak ettiğim de senin gibi okulda çok tanınmış birinin benim tarafımdan son iki seneye kadar adının bile bilinmemesi olmuştur. Seni tanımasaydım son senelerde nasıl vakit geçirirdim acaba? Sanırım eskisi gibi kuzu kuzu okula gidip gelirdim.
İnşallah ileriki yaşamımızda birbirimizden kopmaz, İ.T.Ü.'de buluşur; alevli arabamızla hava atarız.
METE TAYFUN GÜNGÖR

Alman Lisesi'nin gelmiş geçmiş en büyük şahsiyetlerinden biridir Göktan. Gerek kişiliğin gerekse sportif kabiliyetlerinle hepimizin kalbinde taht kurdun. Basketboldaki üstün ribaunt gücün ve bilardodaki akıl almaz ters falsolarınla, unutulmaz hatıralar olarak kalacaksın belleğimde. 35 cm.'lik kolların ve güçlü vücudunun. altındaki yumuşak kalbin ve yardım severliğin ümit ederim seni hayatta çok başarılı kılar. Üniversitede sınıf arkadaşı olmak dileğiyle.
SAİM AKYOL

Seninle sağlam temellere dayanan arkadaşlığımız benim için gerçekten çok değerli... Bana her konuda destek oluşun, kararlılığın, prensiplerine olan bağlılığın ve güvenilir karakterin beni her zaman çok etkilemiştir. Şekilden şekile soktuğun saçların, bilardo ve poker partilerimiz dünyayı omuz omuza fethedişimiz. Mercan'daki melankolik dertleşmelerimiz her zaman sevgi ile hatırlayacağım anılardır.
Dilerim kararlılığın, kendine çizdiğin yolda seni hayat boyu mutlu ve başarılı kılar.
UĞUR AKTAŞ

Sevgili Göktan... "Kısa sürede kurulan dostluklar en uzun sürenlerdir". İşte bu söz bizim için söylenmiş olmalı. 1 haftalık sınav devresinde tanıştık ve 3 yıldır kopmadık, kopmayacağız da. Bilardodan Mahzen'e, okuldan dershaneye, American Library'den Kadıköy sefalarına, işte bizim dostluğumuzdan küçük bir enstantane. Unutmamak ve unutulmamak dileğiyle sağlık, başarı ve mutluluk dolu günler senin olsun.
ALTUĞ ERSOY

Güçlü kuvvetli body-guard, önce Travolta, arkasından gerçek kimliğine Rudolph Valentino'ya kavuşan tatlı arkadaşım benim. 11-D 80/81'leri hiçbir kavgada yalnız bırakmadın. Bu yüzden 9 senenin sonunda beraberce emekli oluyoruz.
Bir yamuk olduğunda her zaman beklerim, dostum.
MÜNÜR GÖKMEN

Bilmem hatırlar mısın, hazırlık sınıfının ilk günlerinde seninle aynı sıraları paylaşmıştık. Daha sonra uzun yıllar aynı sınıflarda ders yapmaya çalıştık. Bizim geniş grubun en sakin görünüşlü fakat içinde fırtınalar esen üyelerinden biri de sendin. Fakat bu durumunu dışa vurmamaktaki büyük başarın seni herkese sessiz sakin, aklı başında biri olarak tanıttı. Ancak senin gerçek kişiliğini doğruya yakın bir şekilde anlayabilen birkaç kişiden biriyim ve seni bu yönlerinle seviyorum. Senin gibi bir dosta sahip olduğum için çok şanslıyım, çünkü senin bir zaman sonra bana ve diğer arkadaşlarına sırt çevirip gitmeyeceğini, bizlere daima yakın olmaya çalışacağını çok iyi biliyorum. Hayatın boyunca kendi heves ve isteklerin doğrultusunda başarılı olmanı dilerim.
TEOMAN ODABAŞ

Mantıklı, cesur, iyi kalpli dostum. Seninle arkadaşlığımızın çok uzun süre öncesine dayanmasına rağmen ilgi alanlarımız ayrı olduğu için pek beraber olamadık, yine de senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok mutluyum. Bilhassa şu son iki yılımızda o altın kalbini, gerçek dostlarına verebileceğin sevgini, yardımseverliğini gördüm. Her şeyin gönlünce olmasını dilerim.
BEHCET ÜSTÜN

Seninle her sene aynı kaderi paylaştık. Ancak bu sene paylaşacağımız kader bizi mutlu sona ulaştıracak. Sen, silah ve savaş merakınla, arabalar ve uçaklar hakkındaki bilginle, o saçlarınla hep "Valentino" olarak yaşayacaksın belleğimde. Karşılaştıkça anacağımız çok şey var seninle.
MELİH ACAR

11-D 80/81'in okulu her asışında sınıfı temsilen okuldaki faaliyellerimizi (?) aralıksız sürdüren sevgili arkadaşım, hayatında her istediğini elde etmeni dilerim.
MAKİ SENKALA

O tatlı gülümseyişlerin zihnimde hep taze kalacak.
KAMİL ERDOĞDU

Sınıfımızın yakışıklı ve tehlikeli jönü. Seni ve o briyantinli saçlarınla "JAMES DEAN"e benzediğin günleri hiç unutur muyum? Evet, sert erkek, kasların iyice gelişti mi? İlgilendiğin içki, lady ve silah konularını biraz azaltıp güncel konularla da ilgilen. Beni unutmaman dileğiyle.
ALİ ÜÇER

Göktan denince önce Travolta tip saçları, sonra moda anlayışı ve güçlü kasları akla gelir. (Az uğraşmadı çocuk o kasları geliştirmek için, inşallah o çalışmalar boşa gitmez) Hep arkadaş kalalım. Sans başarılar.
TAMER BENDEŞ

Ancak iki sene önce başlayan sınıf arkadaşlığımız birbirimizi tam olarak tanımamıza engel olmasına rağmen çok belirgin özelliğinden dolayı karakterinin de bileğin gibi kuvvetli olduğunu anlamış bulunmaktayım. (Ne müthiş bir başarı, değil mi?) Yapınla bağdaşmayacak kadar sakin oluşun da kişiliğinin bir özelliği. İki senenin yetmediği dostluğumuzun yıllarla pekişmesi dileğiyle.
EMRE ÖZER

Teknik ve askeri konuları tartışacak iyi bir uzman mı arıyorsunuz? Göktan'la konuşmanız kafi. Bu bilgilerin yanında iyi bir de arkadaş kazanırsınız. Göktan'la her ayrılışımızda keşke günler uzun olsa da daha konuşabilsek derim. İleride bol bol vaktimiz olur inşallah.
Boğaziçi Üniversitesi seni bekliyor Göktan. Senin oraya girmene de herhalde en çok kızları memnun olacak. Sağlık, mutluluk ve sonsuz başarı dilerim sana.
KERİM ERHAN

İnsanlar vardır, onlarla arkadaşlık etmek mutluluk verir diğerlerine; senin gibi başkalarından etkilenmedikçe. Her şeye rağmen dostuz seninle.
MELTEM TOPKORU

Göktan'ı ilk olarak geçen sene gezi kolunun başkanıyken tanıdım. Kol çalışmalarından kaytarmam için elinden gelen yardımı esirgemeyen bu ilginç insanla kaynaşmamız onun atılgan ve arkadaş canlısı kişiliği sayesinde oldukça kolay oldu. İlginç insan diyorum, çünkü Göktan'ı ALLAH için bir gün bile yüzü asıkken veya halinden şikayet ederken görmedim. Okulumuzda nadiren rastlanan bu durum, bizim "şefe" gizli bir hayranlık duymama sebep olmuştur. Aynı zamanda okulumuzun kıyafet nizamnamesine harfiyen riayet eden tek tük şahıslardan biri olan "şef'e", bundan sonraki hayatında başarı ve mutluluklar dilerim. Bir gün tekrar karşılaşmamız ümidiyle...
ARTO

Sosyal Yardım Kolu. Çaylar, partiler, gezi kolu, ortaklık... falan filan derken bizi uyutup okulu bitiriyorsun alçak herif. Neyse şimdi biraz ciddileşelim. Senin diskoteğin harika ama biz yapabilir miyiz bilemiyorum. En iyisi sen de bizimle bir kamyonet, minibüs falan ayarla, Güney'de hamburgercilik yapalım. İnan iyi para var. Dileğimiz senle eninde sonunda bir iş kurabilmek. Zaman ve mekan önemli değil. Sakın bizi de unutma. Başarıların ve mutlulukların en güzeli senin olsun.
TUFAN - BURAK

Uzun süre birlikte çalışmalarımızı yürüttüğümüz ve bizden yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen başkanımıza gelecekte sonsuz başarılar dileriz.

İ.A.L. GEZİ KOLU