FİGEN TÜKELER
Dr. FarukAyanoğlu Cad. Dr. F.Ayanoğlu Ap. No. 7 D: 26 Feneryolu IST. Tel: 58 48 86-56 40 96
16.2.1963
Senin, arkadaşlığının benim için ne demek olduğunu eminim bilmiyorsun... Ikisi de aynı şekilde düşünen, duyan, hisseden, aynı şeylere sevinip, üzülen, her konuda anlaşan iki insanın arasında zaten böyle bir arkadaşlıktan başka birşey kurulamazdı.
İnan, yıllardır bana en yakın, çoğu zaman, yalnız sendin. Kimseye söylemediğim dertlerimi, sevinçlerimi, herşeyimi seninle paylaştım her zaman, çünkü hiç sıkılmadan beni dinlemene, teselli etmene, öğüt vermene ihtiyacım vardı. Yanımda olman üzüntülerimin yarıya inmesi, güçlüklere daha rahat katlanmak, sevinçlerimin daha çok farkına varmak demekti benim için. Zamen çok çabuk geçti, ikimizden de çok şey değiştirdi, ama arkadaşlığımız benim için hep aynı güzelilğinde, değerliğinde, hakikiliğinde kaldı. Bugünden sonra değişeceğini sanmıyorum, çünkü senden başka hiç kimsede aradıklarımı, sende bulduğum samimiyeti, iyiliği, rahatlığı, her haliyle gerçek dostluğu bulacağımı sanmıyorum, bulmak da istemiyorum.
En kötü günlerimin yanında, en güzle günlerimi de senleyken geçirdiğim herşeyim arkadaşım; içten gülmelerimiz sonunda bir yerlere zor yetişmemiz, bazen yetişemememiz, yaptığımız başarılı alışverişler sonunda ikimizin gardrobunun biricik olması, her zaman yaver giden şansımız dolayısıyla yolunda giden işlerimiz, eminim bundan sonra da aynen devam edecek. Hayattaki en büyük şanslarımdan biri olan kardeşim; tüm kalbimle istediğin herşeye kavuşmanı diliyorum, unutma ki her zaman seninleyim, yanındayım.
BERŞAN
Üç, dört senelik arkadaşlığımızda herhalde beraber olduğumuz vaktin önemli bir kısmını kavga ederek geçirdik. (Çoğunda suçlu bendim, biliyorum). Ama samimiyetin ve o sıcak gülüşünle bana insanları kırmamayı sen öğrettin, (Pek iyi öğretmen olmadığın da belli oluyor aslında). Beraberce devam ettiğimiz üniversiteye hazırlık kursları, okul imtihanlarına çalışmalarımız ve Bodrum gezisi benim için unutulmaz birer hatıra olarak kalacak..Seni tanıdığım sürece çocuksu, neşeli dış görünüşün ve hareketlerin altında yatan sağlam karakterli, altın kalpli kızı gittikçe daha cok sevdim.
Benim sevgili arkadaşım, inşallah o güzel gülüşün hayatın boyunca dudaklarından hiç eksik olmaz.
ENGİN K.
Geriye dönüp baktığımda öylesine tatlı anılar geliyorki aklıma, seni unutmam mümkün değil canım arkadaşım benim, mutlu olmanı öylesine içten istiyorum ki...
ZEYNEP
Almancan dısında sen bir harikasın.
HASAN
Sevimli, tatlı kız !
Senin o sessiz, şirin dış görünüşün altında ne kadar temiz bir kalbin, ne kadar saf duyguların var. Her imtihan öncesi heyecanımız, imtihan sonraları ise birbirimizi avutmamız, o içten gülüşün, son sene Kadıköy'e taşınmanla daha neşeli hale gelen vapur yolculuklarımız bu sekiz seneden bana kalan değerli anılardan sadece birkaçı. İyiliksever, kibar arkadaşım, inan sana gülmek çok yakışıyor. Tüm hayatın boyunca bugünkü neşenin devamını ve aradığın mutluluklara ulaşmanı dilerim.
TIJEN
"Çocuklar saçım düzgün duruyor mu ?", "Josephin, Almanca.... Ne demek ?" Figen'ciğim, senden bu sözleri kaç kere duydum acaba, fakat alışmıştım hani. Herşey ne kadar hoştu değil mi ? Tüm üzüntülere, kötü notlara rağmen bayağı eğlendik'. Aslında bazen seni kendime benzetiyorum. Ikimiz de ne kadar vurdumduymazız. Sanki bütün o notları biz almadık. Diyorum sana, bu okul bizim gibilere göre değil, fakat başardık, demek ki zorla da olsa bu iş oluyormuş: (Ah, birde Almanca olmasaydı değil mi ?)
MELTEM
Son birkaç seneye dayanan samimiyetimiz geçmiş yılları pek aratmadı sanırım...
Bu kısa sürede, benim tanıyabildiğim Figen, temiz, yufka yürekli, güzele, rahata düşkün, candan fakat kararsız kişiliği, herkese uyabilen espri anlayışı (bundandır ki bugüne dek her esprime gülmeyi başardın.), kendine has gülüşü,; mimikleri ve anlatmakla bitmeyen renkli gece hayatiyla ! tanımayanların pişmanlık duyacağı gerçek bir dosttur.
Doğrusu beni her sabah "acaba kacırdım mı ?" korkusuyla beklemekten daha cok üzen, seni yeterince tanıma fırsatı bulamamış olmamdır.
AKLOŞ
Okulun bu son senesinde bizim yakaya taşınarak, hergün bizi arabayla okula götüren seni, o sevimli ve devamlı gülen yüzünle hep hatırlayacağım. Seni her ne kadar her hafta sonu durakta birazcık (! 1 beklettimse de, bu yüzden her seferinde kursun ilk dersine alınmayıp aşağıda beklemene kızmamışsındır umarım. Senle aradığımız o benzin istasyonunu tatlı bir hatıra olarak hatırlayacağım. Derslerde Alman hocaların tüm sorularına büyük bir inatla cevap vermeyen ve "Amaan, öff" gibi bazı Antwort'larla özellikle Hr. Hirschmann'ı çileden çıkaran Figen, sınıfı bile, son anda geçen o büyük kayıtsızlığını dilerim ilerki hayatında devam ettirmezsin.
MAHMUT
Sekiz sene zarfında devamlı tebessüm eden, hiçbir şeye sinirlenmeyen bir Figen tanıdım. İyiliğin, dürüstlüğün ve sempatikliğin bir örneği olan Figen, sekiz yıl boyunca bir kez olsun karamsarlığa kapılmamıştır. Bu yeteneğe nasıl sahip olduğunu bilmiyorum ama bunun sırrını öğrenebilmek için çok şey feda ederdim.
Sınıfımızın en sempatik en güleryüzlü ve en az benim kadar sessiz elemanına tüm bir yaşam boyu mutluluklar dilerken, okul sonrası arkadaşlığımızın devamı konusundaki görüşlerinin gerçek olmasını tüm kalbimle istiyorum.
ENGİN E
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder