1 Haziran 1982 Salı

MAHMUT BOSUT

MAHMUT BOSUT
Selamiçeşme Bağdat Cad. No: 206/8 KADIKÖY Tel. 5817 67
22.2.1963 KOCAELİ


Geride bıraktığımız sekiz senelik dopdolu bir arkadaşlığı burada beş on satıra sığdırmak gerçekten çok güç. Özellikle geceyarısından sonra çalışmaya başlayan o keşfedilmemiş zekan ve ağırkanlılığının yanı sıra bir keçiyi bile usandıracak derecedeki inadın yüzünden arasıra gereksiz tartışmalara giren beraberliğimizin geride bıraktığı acı, tatlı birçok anının yanında ,o ardı arkası kesilmeyen doğumgünü ve yılbaşı partilerine değinmeden geçmek haksızlık olur. Herşey bir yana, her işi son dakikaya bırakman, olaylar karşısındaki akıl almaz kaygısızlığın ve en kötüsü randevularına Amerika saatiyle (?) gelmen zaman zaman beni çileden çıkardıysa da, maymun iŞtahlılığımız sayesinde, daldığımız her işin (dersler dışında) zevkini almasını bildik sanırım. Fakat tam okulu bitirecekken şans eseri olarak (?) ehliyet alman bardağı taşıran son damla oldu. Sanki, kravatını bağlayamayan, derslerde uyuklayıp, kızınca kaval çalan (?) "pis herif" dedi mi lanetleyen şu bizim Mahmut gitti de, yerine okul sonrası bir anda kayboyup filan lisesi'ne vals seyretmeye (?) giden ibreyi 160'a dayayıp kızlara hava basan Mahmut geliverdi. İşbu açıklamalar ,okul çevresince büyük tepkilere yol açan merak edenlere it-hafen yazılmıştır. Bunca renkli geçen beraberliğimizin ilerki yaşamımızda da aynı şekilde sürmesini dilerim. Tüm empaslar seninle olsun.
AKLAN

Okuldışı yaşantısı çok renkli nadir kişilerden olduğuna hiç şüphe yok. Halbuki okuldaki notların ve davranışların seni iyi tanımayanlar üzerinde "inek" bir tip izlenimi bırakabilir. Senin gibi aklına koyduğunu mutlaka yapan, bu kadar inatçı bir irade ve karaktere sahip başka birini daha tanımadım. Pırıl pırıl zekana yaraşacak bir meslekte çok başarılı olacağına hiç şüphem yok. Arkadaşlığı aşan dostluğumuz sürekli olsun.
MELİH

Alman Lisesi Kadıköy eşrafından benim bir arka sıramda ikamet eder. Mahmut, diğer adıyla namı değer S.M., yıllardır kravat bağlamadaki başarısının (?) sırrını saklayan, şanının, şöhretinin tüm Kadıköy ve Beyoğlu yakasını kapladığı, aynı zamanda iyi bir driver (?) olan S.M.'la tasarladığımız üniversite gezimiz inşallah gerçekleşecektir. Nerde olursa olsun fark etmez, maksat doktor olmayı düşünen bazı arkadaşları çatlatmak, değil mi Mahmut ?
TURGUT

Sınıfımız Kadıkoy grubunun randevularına, okul ve kursa sürekli geç kalmasıyla tanınan hızlı delikan-lısı Mahmut, orta sondan itibaren adamakıllı kaynaştığım bir arkadaşımdır. Onunla beraber en sıkışık zamanlarda bile önemli sportif karşılaşmaları kaçırmadık. Mahmut ders çalışmayı ancak ortada bir iddia varsa yapar. MEF 20.liğini de böyle bir iddia sonucu kazandı. Birçok güzellik karşısında aynı zevklere ve duygulara sahip olduğumuz Mahmut'tan arasıra ona rakip olduğum için beni affetmesini dilerim. Masa tenisi ve tavlada çok iddialı maçlarımızda onu yendiğimde kızdırmaya başlayınca çok kızar. Ama bu kızgınlığı o kadar tatlı bir şekilde saklar ki hepimizin neşelen-mesiyle sonunda o da gülmeye başlar. Bu arkadaşımızın önemli dileklerinden biri "vals diyarı olan Avusturya'yı" ziyaret etmektir. Yıllarca Ğunca'da briçteki üç kare oyunu ve ona söylenen geleneksel konturun hatırlanacağı Mah-mut'la arkadaşlığımı tüm bir ömür sürdüreceğime inanıyorum.
MÜNÜR

....Ağır ağır arabaya yaklaştı. Anahtarları elinde tutuyordu. Kapıyı açtı, koltuğa oturdu ve kontağı açtı. Motorun duzenli çalışması kulağına bir müzik gibi geliyordu. Vitesi bire taktı, hafifçe gaz verdi, araba yola koyuldu. Artık yollar onundu (gümm) ve kaza olmuştu...
TONYUKUK

Her türlü olay karşısında soğukkanlılığı, vurdumduymazlığı, heryere son dakikada yetişmesi ve rahatlığıyla ülser olmama sebep olan, okula defter bile getirmeye tenezzül etmeyen karşı tarafın asi genci ve çılgın şoförü, bir de hafta sonları beni durakta dikmesen... (şaka şaka) Herşey bir yana, çok güzel günlerimiz oldu, inşallah daha da olacak di mi ?
FİGEN

Sınıfımızın çılgın profesörü, pembe dünyaların adamı... Ders çalışmadan, parti parti gezip sınıfı geçmenin yöntemini bir türlü öğretmedin gitti. Derslerdeki sessizliğini teneffüslerde göstermedin hiç. Seninle ders araları yumruklaşmalarımızı şakalaşmalarımızı bu seneden aramaya basladım. Senin qibi bir dost kazandığım icin kendimi şanslı sayıyorum. Her istediğini elde etmeni dilerim, dostum.
BEHÇET

Bu ne biçim adam. Derslerde 40 dakika uyumasına rağmen en yüksek notu alıyor. Herkesten daha çok gezip tozmasına rağmen sadece imtihan~arda aldığı notlarla Preis alabiliyor. Mahmut'çuğum, üstün zekanın verdiği bu avantajları en iyi şekilde kullanarak üniversite sınavında da süper bir de~ece yapabileceğini tahmin ediyorum. Fener'in hızlı çocuğu; Bridge'de kaybeden, Saint George'da kazanır.
SERDAR

Daima öyle sakinsin ki insanın içine huzur veriyo~sun. Bu halin seni sevmemiz için yeterli.
ZEYNEP-MELTEM

Zekasıyla bu okulu bitireceğini bize ispatlayan bu arkadaşımızın en büyük merakı zamanla "briç" oyurıuna kaymış, bu oyunun aşkına sabahlara kadar uykusuz kalmıştır. Fakat uykusuzluğunu okuldaderslerdekihafif Şekerlemelerle almıştır. Mahmut sana ilerdeki hayatında başarılar dilerim, inşallah bizi - briç bilmeyen dostlarını - unutmazsın

MEHMET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder